yaw , ben html biliyorum , başka tam bir yazılım dili öğrenmek istiyorum
Öncelikle Visual Basic ile başlayacagım bunu için "visual basic 6.0 pro zeydin pala & ihsan karagülle türkmen yayın evi kitabı size göre uygun mu ?

Gothic III, yeni bir "Teaser" web sitesi ile hayranlarına merhaba dedi. Piranha Bytes yapımı oyun, belirtildiği üzere 2006'dan önce piyasada olmayacak.

http://www.gothic3.com/

Mozilla Vakfı'nın çıkardığı açık kaynak kodlu Firefox internet tarayıcısı 50 milyon sınırını aştı.

Firefox, IE'nin hakim olduğu pazara balıklama bir dalış yaptı. Açık kaynak kodlu tarayıcı ilk etapta IE'deki güvenlik açıklarına tepkili kullanıcıları kendi tarafına çekti. Firefox daha sonra hızla yaygınlaşarak 50 milyon indirme sınırını aştı.

Firefox geçen yıl Kasım ayında çıktığında birçok uzman internet tarayıcı pazarının artık doyuma ulaştığını düşünüyordu. Microsoft Internet Explorer 1997'den bu yana başta Netscape olmak üzere tüm rakiplerini pazardan silmişti.

Microsoft ise, daha önce Longhorn ile birlikte çıkaracak olan IE'nin yeni sürümü bu yıl Temmuz'da sunacağını açıklayarak rakibini ciddiye aldığını gösterdi. Microsoft yeni IE sürümünde Firefox ile rekabette elini güçlendirmek için güvenlik açıklarına odaklanıyor. Firefox'da da güvenlik açığı çıkıyor. Mozilla Vakfı açıkları ortaya çıkaran yazılımcılara açık başına 500 dolar ücret ödüyor.

ATi ve Nvidia arasındaki ekran kartı hakimiyeti savaşı durulacağa benzemiyor. ATi üst model kartlarını 512 MB'ye ulaşan bellek miktarlarıyla AGP platformunda sunmaya hazırlanırken, Nvidia'da boş durmuyor. Nvidia yeni nesil giriş seviyesi kullanıcılar için üretilen 6200 serisinin (TurboCahce "TC" özelliği olmayan versiyonlar) AGP platformunda 512 MB bellekle satışa sunmaya hazırlanıyor. Gelen haberlere göre Gainward firması yeni kartın üretimine bile başlamış ve çok yakında kart son kullanıcıya ulaşacak.

129 Avro'dan başlayan fiyatlarla 512 MB'lik bir karta sahip olmak ilk bakışta oldukça ekonomik görünebilir. Oysa ki 128 MB bir 6600GT ile 256 MB 5200'ün ya da 512 MB belleğe sahip 6200'ün performans açısından yarışamayacağı açık. Ancak bu konuda hem satıcılar hem de son kullanıcıların yeterince bilinçli olmadıkları da dünya çapında geçerli olan bir gerçek.

Öyle görünüyor ki Nvidia giriş seviyesi kullanıcıların teknik özellikler ve performans ölçütlerini daha çok sayılara bağımlı olarak yaptıklarının farkında ve bunu rekabetçi bir fiyat politikasıyla açık bir pazarlama stratejisi olarak kullanmayı planlıyor. Ama yine de düşük fiyata 512 MB ekran kartı sahibi olmakda kulağa oldukça hoş gelebilir.

Yaptığı her oyunu bağımlılık yaratan ve sizi günlerce oyalayan kaç oyun yapımcısı biliyorsunuz? 5? 2? 63? Aklımı Peter Molyneux biraz kurcalasa da ben Sid Meier'den başkasını tanımıyorum açıkçası. Pirates! ve Civilization serileri gibi zamanının sıradışı oyunlara imza atan bu adam, çıkardığı tüm oyunlara klasik sıfatı yakıştırmasını bilen nadir kişilerden. Geçtiğimiz aylarda günümüz teknolojisine uyarlanan Pirates! da bende aynı etkiyi yarattı, yaklaşık 15 sene önceki Pirates! oyunundan farkı olmamasına rağmen.. Gelgelelim bu oyun sihirbazı insan, yarattıktan sonra çok fazla karışmadığı bir seriye, Civilization'a bizzat kendi elleriyle yeniden hayat veriyor.

Evet, Civilization IV'ü heyecanla beklemek için sadece yukarıdaki 3 kelime yeterli. İlk Civilization'dan sonra baş tasarımcılığını hep başkaları yapan (Jeff Briggs ve Brian Reynolds) seride kısmen arka planda kalan Sid Meier, bu sefer sahne arkasından öne geçerek 4 rakamını Civilization serisine unutulmaz sıfatıyla kazımaya çalışıyor. Aslına bakarsanız bu olay sadece bir söylenti, kimi kaynaklar Soren Johnson'ı baş tasarımcı gösterse de kimi kaynaklar Sid Meier'i söylüyor. Ne olursa olsun, Sid Meier'in tek parmağı değmesi bile Civilization IV'ün yeni bir klasik olması için yeterli olacaktır.
4. oyun, olgunlaşan Civilization serisinde bir devrim niteliği taşıyacak gibi görünüyor. Her şeyden önce 90'lardan bu yana 2 boyutta monitörlere yansıyan oyun, bu kez 3 boyutlu olarak karşımıza çıkacak. Strateji oyunları dahil pek çok aksiyon ve spor oyununda kullanılan Gamebryo motoru bu kez seçilmiş. Yapımcılar, geçtiğimiz yıl Pirates!'ın günümüz teknolojisine uyarlanan versiyonunda da aynı motoru kullanmışlardı, muhtemelen beğenmiş olacaklar ki bu kadar büyük bir oyuna da aynı motoru layık görmüşler. Civilization 3'te kullanılan SMAC motorunun 2 boyutlu olmasının yanı sıra teknolojik açıdan pek çok eksiği vardı, en azından günümüze kıyasla. NDL'in ürettiği 3 boyutlu motor sayesinde artık dünya gerçekçi bir görünüme kavuşacak. Pek çok oyun tarafından kullanılan motor, bazı strateji oyunlarınca da tercih edildi bu zamana kadar; Axis & Allies, Kohan II: Kings of War ve önümüzdeki günlerde çıkacak olan Empire Earth II bunlara örnek gösterilebilir.

Oyun yapımcıları konferasında Soren Johnson'ın da belirttiği üzere, iyi bir seri oyununun özelliklerinden 3'ü geliştirilmiş, yeni ve gelenekçi olması. Bu felsefeyi beyinlerine kazıyarak yola çıkan ekip, bu anlamda klasik Civilization yapısını koruyarak oyuna eğlenceyi artırıcı pek çok unsur eklemiş. Oyunu yeni baştan yaratmaktansa zararlı otları temizleyerek seyre doyulmaz bir yapım ortaya konulmuş. Yani 4. oyun, Civilization 3'ten karmaşık veya tamamen farklı olmayacak, tek farkı karmaşık yapıyı basite indirgeyerek eğlenceyi zirveye çıkarmak. Bu da yepyeni bir seri yaratacak kadar büyük bir fark sayılır

Evet, az önce belirttiğim gibi "of" çekmenize neden olan zevksiz unsurlar oyundan atılıyor. Bunların içerisinde Civilization 3'te şaha kalkamamanın belki de en büyük nedeni isyanlar, kirlilik gibi zararlı otlar bulunuyor. Onlar olmadığı zaman oyunun ne zorluğu kalır ki diye düşünebilirsiniz, nitekim haklısınız. Bunlar oyundan uzaklaştırılsa da yerine eğlenceye zemin hazırlayan yeni sistemler getiriliyor, örneğin sağlık sistemi. Ancak detaylar ne yazık ki şu aşamada belli değil. Yapımcılara göre yapmaya çalıştıkları şey, daha az mikro yönetim, daha yüksek kontrol, daha yüksek eğlence.

Bir tim düşünün ki tüm zorluklara, tüm engellere rağmen iyilik için savaşsın, düşünün ki kendi canları pahasına barışı, huzuru, adaleti getirmek için gece gündüz demeden çabalayıp dursun. Aksiyonun bitmediği, sürekli sıcak çarpışmalar içerisinde hayatta kalma savaşı verip, birbirinden zorlu görevleri başarmak adına tüm enerjilerini sarf eden bir timden bahsediyorum. Biz bu time kısaca 'Delta Force' diyelim..

Uzun süredir sesi soluğu çıkmayan Delta Force serisi son oyunu ile bu sessizliğe son verdi. Daha önce çıkan 6 oyunla bu seriyi bir gelenek haline getiren Novalogic firması Delta Force severlerin isyanına kulak vermiş olacak ki 7. oyun ile yeniden geri dönüş yaptı.

Köklü bir maziye sahip olan Delta Force serisi bilindiği üzere daha önce bir çok farklı temayı ele almış ve bunları seri oyunlarına yansıtmıştı. Son oyunumuzda ise 3 farklı terörist grubun varlığına son vermek için türlü coğrafyalarda terörist avına çıkacağız. Sondan bir önceki oyunda yani "Delta Force - Black Hawk Down: Team Sabre"de Kolombiya ve İran'daki terörist gruplarla mücadele etmiştik. DF Xtreme'de ise Rusya, Çad ve Peru'da bulunan terörist gruplarla savaşacağız. Bu seriye hayat veren ve üzerindeki ön yargıyı kaldıran Delta Force Black Hawk Down ve Team Sabre serisinin ardından yine serinin adını lekelemeyecek bir oyun yapılmış şüphesiz. Zira serinin ilk oyunları yapılan onca reklama ve tanıtıma rağmen vasatı aşamamıştı.

Oyunda Single Player ve Multiplayer olarak 2 mod bulunuyor. Biz hemen asıl ana görevlerin bulunduğu Single Player kısmına göz atalım. Bu bölüme girdiğimizde yukarıda da bahsettiğimiz üzere 3 ayrı bölüm söz konusu. Bölümlerin birbirleri ile hiçbir bağlantıya sahip olmadığını da yeri gelmişken söyleyelim. Her bölgenin kendine özgü terörist birlikleri, iklim şartları, ve yapılması gereken görevleri var. Düşmanların zorluğu dahi bölümlere göre farklılık gösteriyor. Açık bir örnekle ifade edecek olursak, Rusya bölgesinde bulunan teröristler ile mücadeleye girdiğinizde sizi çok çetin savaşlar bekliyor. Buna ek olarak da Rusya'daki teröristler diğerlerine göre daha eğitimli ve teçhizatlı. Bu da başınıza büyük bela oluyor.

3 bölümde de ortak olan en belirgin şey ise haritaların yine çok büyük olması. Önceki oyunlarda da bu sıkıntıyı çeken oyuncular yine aynı zorluklarla karşı karşıyalar. Fakat bu oyunda yine Team Sabre'deki gibi ulaşım araçları önemli bir rol oynuyor. Bir yerden bir yere gitmek için motorlu taşıtları kullanmak sizi büyük bir sıkıntıdan kurtarıyor.

Oyuna herhangi bir bölümden başlayabiliyoruz. Bölümü seçtikten sonra loading ekranı geliyor ve ardından silah seçmemiz isteniyor. Burada bize sunulan 3'ü dürbünlü ve uzak menzilli, yani sniper olarak adlandırılan silahlarla beraber toplam 6 adet birincil silah bulunuyor. Yine patlayıcı ya da ağır tahribat veren ekipman olarak C4, mayın ya da roketatardan birini seçmemiz isteniyor. Bunun yanında bıçak, el bombası ve el tabancası gibi birkaç ekipman ise her bölümde değişmeyen malzemeler olarak sunuluyor. Silahlarımızı seçtikten sonra oyuna giriş yapıyoruz. Burada "G" tuşu ile bölümün bizden ne yapmamızı istediğini öğreniyoruz. Oyunda her zamanki gibi "M" tuşunu yani haritayı kullanmakta bir hayli önem kazanıyor. Bölümün istediği aksiyonları yerine getirdikten sonra bölüm tamamlanıyor zaten.

Bundan birkaç yıl önce çıktığında çok olumlu tepkilerle karşılaşmıştı Empire Earth. O zamana kadar bir strateji oyununda görülen en güzel 3D grafiklere sahip olması bir yana, onlarca çağı ve onlarca milleti yönetme fırsatı sunmuştu bizlere. Oynayıp eğlenirken tarih bilgimizi pekiştirmiş, insanoğlunun başladığı yerden ne kadar uzağa geldiğini görünce şaşırmıştık.

Eh tabi bu olumlu tepkiler yapımcıların da gözünden kaçmamış olacak ki, önce bir genişleme paketi çıkardılar. Çok iyi bir eklenti olsa da pek tutmadı bu genişleme paketi. Sonra aradan uzun zaman geçti ve Empire Earth 2 karşımıza çıkıverdi.

Empire Earth 2'yi yüklediğiniz zaman oyunun gelişen tek yönünün grafikler olmadığını göreceksiniz. Bunca zaman yapımcılar boş durmamış, piyasadaki diğer oyunları yakından incelemiş ve oyuna hem diğer oyunlardan esinlendikleri hem de kendi yarattıkları pek çok yenilik eklemiş.

Bu... aynı oyun mu?

Başlarken aklınıza gelecek ilk soru bu. Çünkü Empire Earth, konu aldığı insan gibi aradan geçen sürede resmen evrim geçirmiş. Kontroller, grafikler, oynanış, hiçbirşey ilk oyunda bıraktığımız gibi değil. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim, bu değişim kesinlikle olumlu yönde. Değişimlerin bu denli ağırlıklı olduğu bir oyunda, gelin incelemeye değişimlerden başlayalım.

Gözünüze ilk çarpacak değişim tabi ki grafikler olacak. İlk oyunda da bu alanda öncülük yapmıştı Empire Earth, ikinci oyunda da eğer iyi bir sisteminiz varsa sizi görsel bir şölen bekliyor olacak. Detaylı binalar ve birimler, mükemmele yakın su, yansıma ve gölge efektleri, göz doyuran patlama, hava ve duman etkileri böyle bir oyun için gerçekten daha iyi olamazdı. Oyunun bazı yerlerinde birliklere komut vermeyi bırakıp, zoom alıp olayları izleyesi geliyor insanın. Tabi bütün bu güzelliklere layıkıyla tanık olmanın da bir bedeli var. Yukarıda verilen sistem gereksinimleri ile bu oyunu sadece en düşük ayarlarda rahat çalıştırabilirsiniz. Oyunun tüm güzelliklerine tanık olmak için tam bir canvara ihtiyacınız olacak.

Tabi böyle güçlü grafikler devreye girince bunlardan biraz yararlanmak gerekiyor. Yapımcılar bunu oyuna hava durumu ekleyerek değerlendirmişrler. Tabi hava durumu sadece görsel amaçlı değil, oynanışta da büyük etkileri var. Yapımcılar oyuna ayları ve mevsimleri eklemişler, hava durumu da mevsimlere göre değişiklik gösteriyor. Kışın yağmur-kar-çamur derken yaz ve sonbaharda hava günlük güneşlik oluyor. Peki mevsimlerin etkileri neler? Þunu söylemeliyim ki, ilkbahar ve kış aylarında sakın sefere çıkmayı düşünmeyin, birimleriniz daha ağır hareket ettikleri gibi daha isabetsiz de olabiliyorlar. Sonuçta ise büyük umutlarla ve sayıca fazla adamla gittiğiniz bir seferden başınız önünüzde dönebiliyorsunuz. O yüzden savaş açarken mevsimleri hesaba katmak gerekli. En azından yaptığınız gözetleme kuleleri ile hava durumunu takip edebiliyorsunuz. Böylece karar vermeniz kolaylaşıyor.

"Almanya’da yapılacak olan 2006 Dünya Kupası Finalleri maçına bilet kazandınız" şeklindeki bir elektronik postayla bulaşan "Sober Solucanı"nın hızla yayılması, anti-virüs yazılımcılarını harekete geçirdi.

Trend Micro anti-virüs yazılım şirketinin editörü, "kırmızı alarm" statüsüne aldıkları solucanın, Uluslararası Futbol Federasyonu FIFA tarafından gönderildiği kanısı uyandıran bir e-postayla yayıldığını belirtti.

McAfee editörü de "orta derecede tehlikeli" olarak niteledikleri virüsün, Almanca yazılan e-posta yoluyla yayıldığını ve daha çok Alman internet kullanıcılarını hedef aldığını ifade etti.

Panda Software editörü ise virüslü e-postanın, kendini gönderildiği ülkenin diline çevirebilme kapasitesine sahip olduğunu vurgulayarak, özellikle ABD, Almanya, Avusturya ve İsviçre’deki bilgisayarlara bulaşmış olduğunu söyledi

Selam arkadaşlar. Anakartıma Bios güncellemesi yapmak istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz?

Anakart : Intel D865GBF
BIOS türü : AMI

Ayrıca INtel'in sitesinden uygun update yazılımını indirdim (böyle düşünüyorum) BF86510A.86A.0075.P24.EB.exe adında 1.64 MB'lık bir dosya. Bu dosyayı (Windows üzerinde) çalıştırdığım zaman aşağıda resimdeki ekranla karşılaşıyorum.

Bu dosyayı Windows üzerinde çalıştırıp update'i bu şekilde mi yapmalıyım?

Yardımcı olabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Toshiba'nın Cell işlemcisinin gücüne dair yaptığı bir demo gösterisinde 48 tane MPEG-2 dosyası Hard Disk'ten aynı anda oynatıldı. 1920x1080 gibi devasa bir çözünürlükte olan dosyaların oynatımı 8x6 matrikssel bir ekranda gerçekleştirildi. hock: hock: hock: