Kablosuz teknoloji geliştikçe ürünler de gün geçtikçe çeşitleniyor. Bu yazımızda da kablosuz ürün incelememize Asus'un 2.5" lik kablosuz sabit disk kutusuyla devam ediyoruz. Sıra dışı ürünler oldukça rağbet görüyor. İnceleyeceğimiz Asus WL-HDD 2.5'te bunlardan biri gibi.

Son zamanlarda harici sabit disk kutuları popüler olmaya başladı. Yanında büyük boyutta verileri taşıyan kişiler içinde USB disklerin kapasitesi yeterli gelmeyebilir. Bulunduğunuz her ortamda da CD-RW / DVD-RW olmadığından boyutları genelde 2.5" lik sabit diskler için üretilen bu ürünler, taşınabilirlik açısından son derece kullanışlı hale geliyorlar.

Asus WL-HDD2.5'te, fonksiyonel olarak sabit disk kutularından birkaç adım daha öne çıkarak ağ ortamında bilgisayardan bağımsız olarak kablolu/kablosuz olarak veri paylaşmanızı sağlıyor!



Genel Özellikler

LAN Ethernet port: 10/100 BaseT otomatik cross-over port destekli RJ 45 çıkışı
USB: USB 1.1 desteği
RTC : Gerçek zamanlı saat desteği
Sabit disk sürücü: 2.5" lik sabit disk sürücüler (notebook'larda vs.. kullanılan)
IDE kontrol: Ultra DMA 100, ATA 5
Güç : AC giriş: 100V ~240V (50 ~60 Hz) , DC çıkış: 5V
Boyutları: 180mm x 90mm x 25mm
Ağırlık: 200gr
Kablosuz ağ Standartı: IEEE 802.11g
Çalışma Modu: İstasyon , AP
Teknoloji : Orthogonal Frequency Division Multiplexing (OFDM) , Direct Sequence Spread Spectrum (DSSS)
Veri tranferi : 802.11g: 54Mbps otomatik modda 48, 36,24, 18, 12, 9, ve 6Mbps belirleme
802.11b: 11Mbps otomatik olarak 5.5, 2,and 1Mbps belirleme
Frekans bandı : 2.4GHz ~ 2.5GHz
Güvenlik : 64-bit/128-bit WEP, WPA-PSK, WPA şifreleme
Çalışma mesafesi :
Kapalı alanda @ 11Mbps : 40 m
Kapalı alanda @ 54Mbps : 25 m
Açık alanda @ 11Mbps (Görüş alanı içinde) : 310 m
Açık alanda @ 54Mbps (Görüş alanı içinde) : 60 m

Uyumluluk : IEEE 802.11g ve IEEE 802.11b aygıtlarıyla uyumlu
Anten: 1 tane dahili inverted-F PCB anten. 1 tane harici vidalı anten, toplam 2 anten.

Network Protokolleri:
-HTTP Server
-UnPn(güncellenebilir)
-DHCP client
-TCP/IP
-Samba Server
-FTP Server
-DHCP Server

Web Server : HTTP tabanlı , Dinamik veya Statik adres
Yönetim: Web tabanlı yönetim
HDD desteği: Dosya sistemi desteği : FAT, FAT32, NTFS(sadece okunabilir), EXT2, EXT3
Disk boyutu desteği : 40 GB'a kadar
Dosya boyutu desteği: 2 GB'a kadar
Sistem araçları: EXT2 için Dosya sistemi kontrolü, formatlama ve bölüm oluşturma aracı

USB flash disk desteği


Kutu içeriği

Kablosuz sabit disk kutusu: İsminden de anlaşılacağı gibi, görevi sadece sabit disk'i sisteme entegre etmek amacıyla muhafaza etmek gibi geliyor ama WL-HDD 2.5 kutudan öteye gidiyor. Beraberinde bir sabit disk sürücüyle gelmiyor. Sabit disk'i ayrıca satın almanız gerekli!



WL-HDD 2.5'in amacı taşınabilirliği arttırmak; dolayısıyla boyuttan kazanılmak için notebook'lardan alışık olduğumuz 2.5" lik ince sabit disk'lerle çalışıyor.



Kutu içersinden kablosuz sabit disk kutusu dışında;

1 adet Cat 5 kablo
Vidalı harici Anten
Güç adaptörü
Kurulum CD'si ve kitapçığı çıkıyor.

WL-HDD2.5'e Yakından Bakış



WL-HDD 2.5'u sabit disk sürücünü takmak için arkadaki ayak görevini gören lastik tırnakları çıkardıktan sonra kızağından sökerek çıkarıyoruz.



Üst tarafına 2.5" lik sabit disk sürücüsünü yerleştiryorsunuz.





PCB'nin arka tarafında ise gerekli denetleyiciler mevcut.



En altta: Promise ATA denetleyicisi, onun üzerinde Asus'un kablosuz ağ teknolojilerinde kullandığı Broadcom kablosuz ağ yongası görülüyor.




Soldan itibaren: Güç adaptör girişi, USB flash bellekler için USB girişi, kablolu bağlantı için RJ45 bağlantısı, durum kontrol ledleri, reset düğmesi.

Microsoft Windows Media Center Edition 2005



Bugün, geçtiğimiz haftalarda piyasaya sunulan Windows Media Center Edition 2005'i (MCE2005) tanıtacağım. Bildiğiniz gibi Windows XP'nin bugüne kadar iki farklı sürümü piyasada bulunuyordu: Professional ve Home Edition. MCE2005 de Windows XP'i temel alan yeni ve çoklu ortam özellikleri eklenmiş sürümü. MCE orijinal olarak iki sene önce piyasaya çıkmıştı. Temel olarak içerdiği özlelikler ise Microsoft'un Media Center uygulaması ve uzaktan kumanda ile yönetilebilen TV gösterimi ve kaydı, video gösterimi, müzik dosyalarının çalınmasıdır. Bilindiği gibi piyasada çeşitli firmaların Home Theather (Ev Sinamesı) uygulamaları bulunmakta. Ancak MCE'nin getirisi, bu özelliklerin Windows içine çok iyi entegre edilmesi. Ancak bugüne kadar çok fazla rağbet görmemesinin nedeni ise son kullanıcıya bir ürün olarak satılmamasıydı. MCE'yi sadece uygun bir PC veya dizüstü bilgisayar ile yüklü olarak edinebiliyordunuz. Diğer firmaların ürünlerinin hızlı yayılması sonucunda Microsoft, MCE2005'i tüm kulanıcılara açmaya karar verdi ve artık MCE2005 piyasadan satın alınabilen bir ürün.

MCE Kurulumu

Herşeyden önce MCE2005'in yeni bir işletim sistemi olmadığını açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Media Center sadece Windows XP Professional üzerinde geliştirilmiş bir arabirim. Diğer HTPC (Home Theather PC) yazılımlarıyla farkı ise işletim sisteminin derinliklerine kadar entegre edilmiş olması.

MCE'yi kullanmak için, uzaktan kumanda cihazı bir zorunluluk değil. Ve ayrıca 30-40$ aralığında satılmakta. Ancak Media Center'ın özüne baktığınızda aslında getirdiği rahatlık ve kullanım kolaylığı büyük oranda bu kumandaya bağlı. Zira büyük ihtimalle PC'nizi bir TV'ye bağlayarak salonunuzun rahatlığında PC'nizdeki tüm çokluortam dosyalarını oynatmak isteyeceksiniz.

MCE2005, iki CD'lik bir işletim sistemi ve kurulum dosyaları 900MB'dan biraz daha fazla yer kaplıyor. Kurulum sırasında CD değiştirmekten hoşlanmayanlar ise CD içeriklerini sabit sürücülerine kopyalayarak pekala burdan da kurulumu yapabilirler.



MCE2005, genel itibariyle Serivce Pack 2 (SP2) entegre edilmiş bir Windows XP Professional'dan ibaret. Ve ilk CD içeriği Win XP Pro + SP2'den oluşuyor. İkinci CD'de ise Media Center ile ilgili kurulum dosyaları bulunuyor ve yaklaşık 258MB yer tutuyor. İkinci CD'de ayrıca Tablet PC için gerekli dosyalar da bulunmakta.

Kurulum işlemi tam anlamıyla Windows XP'de karşılaştığınız kurulum ekranlarıyla ilerliyor. Bu bakımdan daha önce Windows XP kurmuş olanlar hiçbir zorluk çekmeyeceklerdir. Kurulumun sonunda ise meraklı birçok kullanıcının birkaç hafta önce MS'in web sitesinden indirip denemiş olduğu Energy Blue teması ile karşılaşıyorsunuz. Özellikle SP2 kurmuş olan kullanıcılar kurulumun son basamaklarında hiç yabancılık çekmeyeceklerdir. Ancak o şatafatlı Media Center ekran görüntüleriyle kurulum biter bitmez karşılaşmıyorsunuz. Ve açıkçası bu bir miktar burukluk yaratıyor insanın içinde. Windows'un içeriğine göz attığınızda ise Windows XP türevlerinden çok fazla bir farklılık göze çarpmıyor. Ufak bir incelemeden sonra özelliklerin Home Edition ve Professional arasında olduğunu görüyorsunuz. MCE2005, SP2 yüklü bir Windows XP'de olduğu gibi Windows Security Center ve Windows Firewall'u da içeriyor. Microsoft, 60 gün içinde edindiğiniz MCE2005'i etkinleştirmenizi istiyor.

Kısaca uzaktan kumandadan da bahsetmek gerek. Malzeme ve işçilik kalitesi olarak gayet tatminkar ve bazı diğer firmaların kumanda cihazlarında olduğu gibi gereksiz tuşlar yok. Ayrıca bir TV karşısında kullanmanın çok konforlu olacağı uzaktan kumanda, özellikle karanlık ortamlarda, bir tuşa basıldığında tuşları aydınlatan yeşil bir ışıkla tamamlanmış. Kumandanın üzerinde büyük yeşil bir Media Center START tuşu bulunuyor ve genel itibariyle tüm kumandalar yön okları ve OK tuşuyla rahatlıkla yerine getirilebiliyor. Microsoft'un uzaktan kumanda alıcısı herhangi bir USB porta takılarak kullanılıyor ve birkaç saniye içerisinde Windows tarafından tanınarak kullanılır hale geliyor. Uzaktan kumanda IR (kızılötesi) bağlantıyı kullanıyor ve yaklaşık 8-9 m mesafeye kadar kullanılabiliyor.



Media Center Uygulaması

UK üzerindeki Start tuşuna basarak ya da Windows üzerinden Start Menu'den seçerek Media Center programını başlatabilirsiniz. İlk karşılaşacağınız ekran görüntüsü aşağıdaki gibi olacaktır:



Media Center arabirimi oldukça etkili ve çekici bir şekilde tasarlanmış ve DirectX-hızlandırmalı efektler oldukça hoş görünüyor. Eğer istenirse Media Center uygulaması tam ekran yerine pencere şeklinde de çalıştırılabiliyor. Ancak çok tercih edilebilecek bir görünüm değil. Karşınıza çıkacak menüden tüm Media Center fonksiyonlarına ulaşabiliyorsunuz. Ana menü sekiz alt menüden oluşuyor. Þimdi kısaca menülere göz atalım:

* Play DVD DVD filmlerin seyredilmesi için

* Online Spotlight Media Center'ın üçüncü parti web hizmetleriyle entegre olmasında kullanılıyor ve şarkıların, akıcı videoların vb. nin indirilmesini sağlıyor

* My Videos Windows Media kliplerinin, AVI ve MPEG dosyalarının görüntülenmesini ve aynı zamanda CD-DVD'ye yazılmasını sağlıyor

* My Pictures Fotoğrafların görüntülenmesini, slide-show yapılmasını ve CD-DVD'ye yazılmasını sağlıyor. Aynı zamanda video benzeri sunumların hazırlanmasına da izin veriyor

* My TV TV yayınlarının seyredilmesini kaydedilmesini ve time-shifting (gelen yayının duraklatılıp devam ettirilmsi) izin veriyor. Aynı zamanda ülkemizde ne kadar gerçekçi olur bilemiyorum ancak online TV yayın akışlarını da izlemenize izin veriyor

* My Music Audio CD, MP3 ve WMA dosyalrının çalınmasını ve CD'den ses izlerinin (audio track) sabit diske kaydedilmesine izin veriyor. PC'de pek gerekli olmasa da TV'de müzikle değişen efektlerin olması da müziğe canlılık getiriyor

* More Programs CD yazma programı, MSN Messenger ve Portable Media Device Sync. Gibi programları içeriyor

* Settings Tüm Media Center ayarlarını yapmanızı sağlıyor

My TV

My TV, piyasadaki birçok TV-in Video-out kutularından daha başarılı bir şekilde çalışıyor. Ama pek tabii ki bu özellikten yararlanmak için bir TV kartına ihtiyacınız var. Bu arada şunu da belirtmekte fayda var: bundan önceli sürümlerinde MCE belli başlı TV kartları dışındaki kartları kullanmanıza izin vermiyordu. Bu aslında dolaylı bir izin vermeme idi çünkü ancak MCE'yi uyumlu bir PC ile birlikte edinebiliyordunuz. Ancak şimdi TV ile ilgili tüm işlemleri LifeView FlyTV 3000 kartımla yapabildim.

Not: DirecX 9.0b ile birlikte gelen bir özlellik bazılarınızda TV izleme programlarının çalışmasını engellemiş olabilir. Bu bazı programların doğrudan DirectX API'larına erişiminin engellenmesinden kaynaklanıyordu ve bir yamanın yüklenmesi gerekiyordu. MCE2005'de ise böyle bir sorun olmadığını belirtelim. Þunu da belirtmekte fayda var ki; sadece analog TV (anten/kablo) yayınlarının değil uydu ve HDTV yayınları da Media Center içinden izlenebiliyor.

My TV düğmesinin üzerine geldiğinizde yana açılan menüden üç fonksiyona ulaşabiliyorsunuz. Bunlar TV seyretme, TV ayarları ve TV yayınında olan kanal görüntüleri.



Burada en önemli özelliklerden biri TV Guide özelliği. UK üzerinden Guide tuşuna basarak buraya ulaşabiliyorsunuz. Özelliği kullanmaya başlamadan önce tam 57 sayfalık bir 'kullanım kuralları' listesini okumasanız da kaydırmanız gerekiyor. Ve bu kaydırmalar belki de MCE2005'in en can sıkıcı yönlerinden biri. Çünkü çok küçük pencereler içinde az yazı içeriyorlar ve belki birkaç tam sayfada görebileceğinizi bilginin tümünü görebilmek için kaydırma çubuğu olmayan bir sistemle iki düğme ile ilerlemeniz gerekiyor. Ancak bu Guide özelliği ülkemizde maalesef kullanılamıyor.

Media Center (MC), ayrıca görüntü çıkış ayarlarınızı değiştirmenize de izin veriyor. Bunlar arasında analog monitör, TV, LCD/TFT ve projeksiyon TV var.

TV yayınlarını UK üzerindeki Record tuşu ile sabit diskinize kayıt edebiliyorsunuz. Kayıt kalitesi MPEG-2 ve Microsoft bu formata DVR-MS ismini vermiş. Ancak bu kayıtlarınızı diğer yeni sürüm Media Player kullanan herhangi bir PC'de de seyredebiliyorsunuz. Özellikle HDTV kayıtları sırasında sabit diskinizde 200GB gibi bir boş yer olması genelde tavsiye ediliyor.

HDTV desteği konusunda bazı sorunların yaşandığı çeşitli kaynaklarda belirtiliyor. Örneğin ATI, HDTV Wonder kartı, ATI tarafından özel olarak sağlanan sürücüler olmaksızın MCE2005'de çalıştırılamamış.

My DVD

MCE ile yapmak isteyeceğiniz en eğlenceli şeylerden biri de DVD seyretmek. Ancak hiç de beklendiği gibi değil. DVD-ROM ve DVD-RW olan sistemimde DVD film seyretmeyi denediğimde ilk seferinde PC kendini yeniden başlattı, ikinci de ise hiçbir şey olmadı. Evet hiçbir şey olmadı diyorum çünkü Play DVD düğmesine bastığınızda MC, hiçbir şey yapmadan kalmaya devam etti. Çoğu durumda olduğu gibi Help bilgilerinden de birşey elde edemedim. Uzun aramalar sonrasında MCE2005 içinde DVD çözümleme (decode) biriminin olmadığını öğrendim. Yani MCE2005 ile tak ve seyret gibi bir durum söz konusu değil. Tabii ki ekstra 3.parti bir çözümleme paketi almadığınız sürece! WinDVD 6.0 deneme sürümü ile sorunu çözebildim. LG DVD-yazıcımla gelen PowerDVD 5.0 ise maalesef Windows'un çakılmasına sebep oldu.

Maalesef MCE2005 içinde CD'lerde olduğu gibi ripping (sabit sürücüye aktarma) DVD için yok.

My Music

MCE, bir müzik kutusu olarak kullanılabiliyor. MCE 2.1, 5.1 ve 7.1 Dolby Digital sistemlere çıkış verebiliyor. Aynı zamanda Microsoft'un çevrimiçi partnerlerinden müzik parçaları satın almanıza olanak sağlıyor ancak MCE Apple'ın iTunes Music Store'undan alınan müzik parçalarını çalmıyor. CD/DVD sürücünüze bir müzik CD'si taktığınızda otomatik olarak çalmaya başlıyor ve CDDB gibi kaynaklardan albüm kapaklarını, şarkı isimlerini indirebiliyor. Bir müzik CD'sini dinlerken Copy CD düğmesine basarak müzik parçalarının WMA formatında sabit sürücünüze aktarılmasını sağlayabilirsiniz. MC doğrudan MP3 olarak kayıda izin vermiyor ancak paket içinde gelen bir programla WMA-MP3 dönüşümünü yapabiliyorsunuz. Kısacası Media Player 10 içerisinde gelen birçok özellik MC içerisinde de kullanılabiliyor. Daha önce de belirttiğim gibi müzik parçalarını çeşitli görsellerle birlikte dinleyebiliyorsunuz.

My Photos

Bildiğiniz gibi birçok program resimlerin gösterilmesi ve ardarda gösterimini destekliyor. MC de bu konuda bir çok programla boy ölçüşür düzeyde başarılı. My Pictures düğmesine bastığınızda MC size resimlerinizin bulunduğu yeri göstermenizi istiyor ve resimlerinizi küçük ikonlar olarak gösteriyor. Ardarda gösterimlerde resimler arasına gayet güzel görünümlü geçiş efektleri koyabiliyorsunuz. Ayrıca bu gösterim modunda arka fonda müzik çalınmasını da sağlayabiliyorsunuz. Resimlerinizin olduğu klasördeyken Create CD/DVD düğmesine basarak resimlerinizini bu ortamlara aktarabiliyorsunuz. Microsoft kayıt işlemi için kısa zaman önce Roxio tarafından alınan Sonic'in yazım motorunu kullanmayı tercih etmiş.

My Videos

My Videos bölümü, WMV, MPEG ve AVI formatındaki dosyalarınızı görüntüleyebileceğiniz bölüm. Ayrıca bu bölümde kendi video kameranızdan ya da webden aldığınız videoları da saklayabiliyorsunuz. Ancak MC DivX, QuickTime ve Real ses ve video dosyalarını desteklemiyor. Bunlar için gerekli codecleri sisteminize ayrıca kurmanız gerekiyor. My Pictures'da olduğu gibi sabit diskinizdeki dosyaların da CD/DVD'ye aktarılması işlemini My Videos'da da yapabilirsiniz.

Online Spotlight

Belki de MCE'nin en dikkat çeken bölümlerinden biri Online Spotlight. Bu bölüm bir takım 3. parti hizmetlerin bulunduğu bölüm. Microsoft bu bölümde MC içine yeni hizmetlerin eklenmesini planlamış. Internete bağlı iken bu bölüme her girdiğinizde yeni bir içerik PC'nize indiriliyor. Bu işlem dial-up gibi yavaş bağlantıya sahip olanlarda dakikalar alabilir. Megabit seviyesinde bir bağlantıda denediğimde 5 saniye kadar sürdü. Bu bölüm Music, Movies, News/Sports ve Tips olmak üzere dört alt menü içeriyor. Þimdi dilerseniz kısaca bunlara göz atalım.

Music

Napster'dan müzik parçaları indirmenizi sağlıyor,
Live365 vasıtasıyla çevrimiçin radyo dinlemenizi sağlıyor. Ancak burada bahsedilmesi gereken bir nokta var. MC Live365 sayfasına bağlanıyor ve bu sayfa MC UK ile uyumlu değil ve siz de tekrar UK'ın rahatlığından uzaklaşıp klavye/fare ikilisine dönüş yapmak zorunda kalıyorsunuz.
Movies

Bu bölümde Digiturk'te olduğu gibi bir sistem var. Seyrettiğiniz film vs. başına ödeme yapıyorsunuz. Microsoft bu hizmeti MovieLink ve CinemaNow'dan almış. Böyle birşey için ödeme yapmak isteyecek çok fazla kişi olacağını sanmıyorum. Özellikle de seyrettiklerinizi PC'nize kayıt edemedikten sonra! Ancak yine de bilgi olması açısından bazı kaynaklardan aldığım verileri ekleyeyim. MovieLink'ten bir film ortalama 3$'a kiralanabiliyor ve 200-400kbps hızla indirilebiliyormuş. Ayrıca film sabit sürücüye gizli bir dosya olarak WMV formatında kaydediliyormuş.




News / Sports

Burada da bizleri çok fazla ilgilendiren bir içerik yok. MSN TV Today, haber başlıklarını bölgesel olarak verebiliyor, ESPN Motion ise günlük spor olaylarının görüntülerini PC'nize aktarabiliyor.

Ancak asıl kullanışlı olabilecek özellik ise buraya bir RSS okuyucunun entegre edilmiş olması. RSS bazı sitelerin uygun okuyucu programla News okur gibi haber başlıklarını okumanızı ve programın özelliğine göre haberin ana kaynağında ya da programın içerisinde haberlerin ayrıntılarını okumanızı sağlayan XML tabanlı bir sistem.

Geniş Bilgiye ve resime ihtiyacım var ve acil..

Powerpoint sunusu ile de olabilir...

Teşekkür

Bu Linkten İndirebilirsiniz...
CS Source Download Map Pack
Hepinize Kolay Gelsin...

MSN Messenger 7.0 Beta Türkçe
Buradan İndirebilirsiniz...
MSN Messenger 7.0 Beta Türkçe DOWNLOAD

İnternetin en büyük portallarından Yahoo, müzik indirme sitesi Musicmatch şirketini 160 milyon dolara satın alıyor. Yahoo, Musicmatch teknolojisini kendi müzik indirme sitesi Launch’da kullanacak.

Þirket CEO’su Terry Semel, Yahoo’nun gelecekte dijital müzik piyasasında önemli bir oyuncu olmayı hedeflediğini vurguladı.
San Diego merkezli Musicmatch sitesinin bir de online radyosu bulunuyor. Site ayrıca belli bir ücret ödeyen kullanıcıların, aralarında dosya paylamışımı yapabildiği bir müzik klübü kurmuştu. 1997 yılında açılan Musicmatch’in 700 bin civarında şarkı içeren bir arşivi bulunuyor.

Intel, çiplerin tıp sektörüne girmesiyle, bu alanda önemli gelişmelerin kaydedileceğini öngörüyor. Intel CEO’su Craig Barrett, çiplerin insan tedavisinde önemli rol oynayacağını öngörüyor.

Dünyanın en büyük çip üreticisi Intel CEO’su Craig Barrett, 80’lerde bilgisayarlar ve 90’larda cep telefonlarının çip endüstrisinde yarattığı dönüşümü gelecek on yılda da sağlık sektörünün yapacağını savundu.

TIP KAÐITTAN DİJİTALE GEÇECEK

Hindistan’ın bilişim merkezi Bangalor’da “Sağlık sektöründe öylesine bir potansiyel var ki” diye söze başlayan Barret, “Bu sektör henüz bilişim teknolojilerini tam
anlamıyla kullanmış değil, tıbbi dökümanlar ağırlıklı olarak kağıt üzerinde. Daha genomlar ve DNA’lar üzerinde yapılacak binlerce araştırma var” diye konuştu. Çiplerin kullanılacağı alanların başında elektronik hasta kayıtları, e-reçeteler ve nanoteknoloji uygulamaları geliyor.

TIP SEKTÖRÜ ‘DÖNÜÞECEK’

“Çiplerin sağlık sektörüne girmesi, tedavilerin bireyselleşmesini, hastanın kişisel ihtiyaçlarına göre tasarlanmasını sağlacak” diyen Barret, bunun sağlık sektörüne özel bilgisayarlara talebi artıracağını savundu. Barret, biyoloji ve tıp alanındaki gelişmeler sayesinde gelecekte, çiplerin içinde elektrikk akımını geçiren parçalar olan transistörlerin kanser teşhis ve tedavisinde kullanıcağını söyledi. Tıbbi araştırmalar ve tedavi ile çiplerin evliliğini Barrett “Bu gelecek on yıl için en büyük fırsattır” sözleriyle niteledi.

Wİ-Fİ BİTTİ, YAÞASIN Wİ-MAX

Intel CEO’su Craig Barrett’ın bir diğer öngörüsü de yeni kablosuz iletişim standartı Wi-Max’in kısa zamanda mevcut Wi-Fi ‘ın yerini alacağı. Barrett, “geleceğin kablosuz iletişim teknolojisi” olarak nitelediği kablosuz iletişim standartı Wi-Max’a vurgu yaparak, standartın dünya metropollerinde yaygınlaşacağını ve Intel’in de gelecek yıldan itibaren bu alanda önemli yatırımlar yapacağını söyledi. Wi-Max standartı 50 km’lik bir kaplama-erişim alanına sahip. Buna karşın, Wi-Fi ise sadece 30 metre’de etkili.
Intel’in dünya çapındaki 75 adet ArGe laboratuvarında 7 bin üst düzey araştırmacı çalışıyor. Sadece Hindistan’da 2 bin 400 Intel uzmanı görev alıyor.

Microsoft’un üst düzey yöneticileri, Linux’un kısa ve orta vadede kendileriyle yarışamayacağını ve gelecek 5 yıl içerisinde Windows işletim sisteminin ‘rakipsiz’ olduğunu savunuyor.

Kopenhag’da süren ve dünyanın dört bir yanından Microsoft çalışanlarını biraraya getiren Microsoft IT Forum’da işletim sistemlerinin geleceği masaya yatırıldı. Windows’un rakiplerinin irdelendiği toplantıda, konuşan şirket yetkilileri Linux’u da değerlendirdi. Windows’un rakipsiz olduğunu vurgulayan şirket çalışanları, alternatif işletim sistemlerinin Microsoft kadar sermaye ve organizasyon gücüne sahip olmadığı için rakip olmayacağını savunuyor.

MS ORGANİZE, LİNUX DAÐINIK

Microsoft’un kurumsal yayınevinden çıkan Windows Internals ve Inside Windows 2000 kitaplarının yazarı Mark Russinovich, Microsoft ve Windows’un rakiplerine göre çok daha odaklanmış ve verimli bir yapısı olduğunu vurguladı.
Mark Russinovich.
Açık kaynak cephesinde, her bir geliştiricinin kendi Linux laboratuvarını kurduğunu ve bu nedenle de verimin düştüğüne işaret eden Russinovich, Linux’un ‘dağınık’ olduğunu ve Microsoft kadar sinerji yaratamayacağını savundu. Russinovich’e göre Linux, “Microsoft gibi aynı enerji ve ölçekte çalışmak yeteneğine sahip değil.”

‘PARALARI VE YAPILARI GERİMİZDE’

Russinovich’un bir diğer tezi de Linux’un ArGe bütçesi olarak Microsoft’un gerisinde kaldığı. Açık kaynak işletim sisteminin geliştirilmesine odaklanan Open Source Development Labs’in bütçesinin 10 milyon olduğuna vurgu yapan Russinovich, Microsoft’un ArGe bütçesinin ise 6 milyar doları aştığını söyledi.
Ancak, 6 milyar rakamı Microsoft’un ArGe için harcadığı toplam miktar, buna karşın Open Source Development Labs ise birkaç Linux laboratuvarından sadece biri.
Microsoft: Firefox bizi etkilemez


‘REKABET İYİDİR’

Russinovich’in Linux ve diğer işletim sistemleri ile ilgili olarak parmak bastığı bir diğer konu ise geriye doğru uyuşum. Linux veya diğerlerinin, gelecekte büyük kurumlara girmesi için, önceki işletim sistemi ile uyumlu olabilmesi gerektiğine işaret eden Russinovich, “Bilgi işlemciler sürekli değişen kodlarla uğraşmak istemez” dedi. Russinovich, Linux’un gelecek 5 yıl içinde Microsoft’a ciddi bir rekabet teşkil edemeyeceğini öne sürdü.
Microsoft Avrupa, Afrika ve Ortadoğu CEO’su Jean-Philippe Courtois de, “Linux veya bir diğer işletim sisteminin Microsoft rakip olmasından mutluyuz, rekabet iyidir” diye konuştu. “Rekabet şirketleri yeni buluşlara itiyor” diyen Courtois, Linux ve Microsoft ile ilgili tartışmaların dahi giderek daha akılcı ve bilimsel bir şekilde yürütüldüğünü belirtti.

MS, LİNUX’A YAKLAÞIYOR

Öte yandan Microsoft, Linux ve Unix sistem yönetimi şirketi Vintela’ya 10 milyon dolar sermaye ile ortak oldu. Vintela işletim sistemleri için yönetim araçları geliştiriyor. Þirketin geliştirdiği Vintela Systems Manager aracı, Linux, Unix ve Mac OS X gibi değişik işletim sistemlerini farklı ortamlarda yönetmeye olanak sağlıyor.
Þirket, Windows’u Unix ve Linux uygulamaları ile uyumlu hale getiren Microsoft Systems Management Server (SMS) 2003 tabanlı ürünler çıkaracak.
Anlaşma ile ilgili olarak bir açıklama yapan Window Kurumsal Bölüm Başkanı David Hamilton, Vintela ile birliktelikleri sonucunda müşterilerin “iki dünyayı birden” kullanabileceklerini ifade etti.

Vestel, dijital teknoloji yazılımları ihraç edecek yedinci Ar-Ge üssü ‘Cabot İzmir’i, Urla’daki İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde açtı.

İngiltere Bristol’de faaliyet gösteren ve 2001 yılından bu yana Vestel şirketler topluluğu bünyesine katılan Cabot yazılım firması Türkiye’de ürettiği yazılımları Avrupa pazarına ihraç edecek. Halen 26 kişilik bir yazılım ekibiyle dijital video yayınları konusunda yazılım üreten Cabot-İzmir, kısa sürede İngiltere’deki tecrübesini Türkiye’ye taşımayı hedefliyor.


2007’DE 1000 YAZILIMCI

Vestel bünyesine katıldıktan sonra DVB alanında İngiltere’de satılan cihazların yüzde 75’indeki yazılımları temin etmeyi başaran Cabot, 2004 yılı içerisinde yazılım satışından 8 milyon dolar gelir elde etmeyi planlıyor. Bristol’deki merkezinde 56 yazılım mühendisi görevlendiren Cabot, İzmir’deki üssün açılmasıyla bu rakamı 80’e çıkardı. Vestel, diğer altı Ar-Ge üssüyle birlikte 2007 yılında 1.000 yazılımcıyı Ar-Ge bünyesinde çalıştırıyor olacak.

DÜNYADA 7 ARGE ÜSSÜ

Toplam cirosunun yüzde 3 ila 4 arasındaki bir bölümünü Ar - Ge bütçesine ayıran Vestel, halen ABD San Diego, İngiltere Bristol, Tayvan Tapei ve Türkiye’deki 3 Ar - Ge merkezinde ürün ve teknoloji geliştiriyor. Üretilen teknoloji ve ürünler başta Avrupa pazarı olmak üzere JVC, Hitachi, Sharp, Toshiba ve Philips markaları altında kullanılıyor ve satışa sunuluyor.

HEDEF 2010

Vestel’in elektronik ürünlerinde yurt dışına gerçekleştirdiği ihracatın 450 milyon dolara yakın kısmı kendi geliştirdiği dijital teknolojilerden sağlanıyor. Halen İngiltere’de kullanılan televizyonların yüzde 50’ye varan bir kısmı dijital TV’lerden oluşuyor. Avrupa’da 2010 yılında analog yayınların sonlandırılmasıyla birlikte bütün televizyon setleri dijital olacak. Genişband internet erişiminin hızla yayılmasıyla birlikte dijital video broadcast cihazlarının kullanımı da artacak.
Dijital TV ve kişisel video kaydedici teknolojileri konusunda yazılım geliştirecek olan Cabot’un hedefi bu alanda dünya lideri olmak. İzmir Urla’daki teknoloji üssü, bu çerçevede Avrupa’daki dijital teknolojilerin yazılım ihtiyacını karşılayacak bir merkez olacak.

BEYİN GÖÇÜ DEÐİL, TEKNOLOJİ İHRACI

Cabot-İzmir üssünün açılışında konuşan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu Vestel olarak amaçlarının beyin göçü yerine, bu beyinlerin ürettiği yazılımları ihraç etmek olduğunu belirterek, “Tüm hedeflerin ötesinde Zorlu Grubu ve Vestel olarak bu yatırımla beyin göçünün önüne geçmeyi hedefliyoruz. En önemli değerimiz. Gençlerimize bu topraklar üzerinde iş imkanı yaratmayı, bu ülkenin çocuklarının ülkesinde kalmasını, ülkesine faydalı olmasını istiyoruz” dedi.
Zorlu, Vesteli küresel pazara daha da yakınlaştıracak, rekabet avantajı sağlayacak Cabot-İzmir’le, 2005 yılında Vestel Grubu için toplam 2.5 milyar dolarlık ihracat ve 2007’de 1.000 Ar-Ge mühendisi istihdamı hedefine yakın olduklarını söyledi.

ODTÜ tarafından yapılan ankete göre, Türkiye’de tüketicilerinin yüzde 74’ü, orijinal ürün fiyatları yüksek olduğu için korsan ürünlere yöneliyor.

ODTÜ öğrencilerinin kurduğu Elektronik ve Elektrik Mühendisleri Enstitüsü (IEEE Institute of Electrical and Electronics Engineers), CeBIT Eurasia Bilişim Fuarı’nda yaptığı korsan ürün kullanımı anketi sonuçlarını açıkladı. Fuar ziyaretçilerine yöneltilen 10 sorudan oluşan ankete göre, korsan kopyalama bilişim ve sanatın önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor. Birçok tüketicinin, kısa ve uzun vadede korsan kullanmaya devam edeceğini açıkça söylemesi ise konuya bakışın ne düzeyde olduğunun bir göstergesi.

Anket, kullanıcıların korsanı tercih etmesinin nedenleri olarak, düşük alım gücü, tüketici hakları konusunda bilinçsizlik, yasaların uygulamasındaki eksiklik, caydırıcı cezaların yaygınlaşmaması ve emek hırsızlığının toplum tarafından kabullenmesini gösteriyor. 100 trilyonluk kitap piyasasının yüzde 40’ının korsan olduğu tahmin edildiği Türkiye’de lisanssız yazılımın bu sektöre faturası 700 milyon doları aşıyor. Korsan CD ve kasetlerin müzik sektörüne maliyeti ise 10 trilyon TL.

ANKET SORULARI VE YANITLARI

1) Satın almak istediğiniz ürünün korsanı mevcut ise, hangi sıklıkla orijinali yerine korsanını tercih ediyorsunuz?
Hiç: yüzde 18.17
Az: : yüzde 25.18
Orta: yüzde 27.04
Oldukça: yüzde 14.45
Çok: yüzde 15.16
Yorum: Ağırlıklı ortalamanın 2.89 olması tüketicilerin neredeyse yarı yarıya korsanı orijinaline tercih ettiklerini gösteriyor. Ayrıca tüketicilerin %70’inden fazlası korsanı birkaç kere de olsa kullandıklarını belirtmişler

2) Daha çok hangi ürünlerin korsanını almayı tercih ediyorsunuz?
Yazılım: yüzde 34.14
Kitap: yüzde 16.29
Film: yüzde 33.86
Müzik: yüzde 33.14
Bilgisayar oyunu: yüzde 39.86
Yorum: Korsan versiyonu en fazla tercih edilen ürün grubunu oyunlar oluşturuyor. Tüketicilerin en az üçte biri, bu 4 ürün grubunun da birden korsanını tercih ediyor. Kitapta korsan oranının düşük çıkması, katılımcıların çoğunluğunu bilişim tüketicilerin oluşturmasına dayandırılabilir.

3) Türkiye’de yazılımda yüzde 58, müzik ve kitapta yüzde 40 olan korsan kullanımım yüzde 20 seviyelerine inmesi için ne kadar beklememiz gerekiyor?Hiç: yüzde 5.07
Kısa vade: yüzde 9.51
Orta vade: yüzde 18.23
Uzun vade: yüzde 31.22
Çok uzun bir süre alır: yüzde 35.97
Yorum: Ağırlıklı ortalamanın 3.84 olduğu bu soru, tüketicilerin önemli bir kısmı korsan kullanım oranının uzunca bir süre azalmayacağı ve bir şekilde korsan ürünleri kendilerinin de temin edeceğini gösteriyor.

4) Hangi nedenle korsan ürün almaya yöneliyorsunuz?
Orijinalinin pahalı olması: yüzde 73.57
Tüketici hakları hakkında fikir sahibi olmama: yüzde 4.57
Korsanın bir suç olduğunun farkında olmama: yüzde 6.71
Çoğu herkesin korsan almaktan veya satmaktan çekinmemesi: yüzde 20.00
Diğer: yüzde 7.57
Yorum: Normal şartlar altında orjinalinin pahalı olması ilk neden olarak öne çıkabilir. Ancak, öne çıkan bir diğer sebep de, herkesin korsan almaktan veya satmaktan çekinmemesi olarak gözüküyor. Bu bulgu korsanın yaygınlığının kanıksandığını gösteriyor.

5) Korsanı ürün satın aldığınızda bunu ne gibi maliyetleri olduğunu göze alıyor musunuz?
Devletin milyonlarca dolarlık vergi kaybı ve istihdamda azalma: yüzde 50.14
Ülke ekonomisinin küçülmesi ve yabancı yatırımlarda azalma: yüzde 38.71
Üretici ve sanatçının emeğinin karşılığını alamamasından ötürü üretiminde azalma: yüzde 54.71
Yasadışı örgütlere ve mafyaya kaynak sağlama: yüzde 36.19
Engellenememesinden ötürü, korsanın AB yolunda bir engel olarak görülmesi: yüzde 43.29
Yorum: Tüketici, ekonomiye verdiği zararları bilerek korsanı tercih ediyor. Sanatçı emeğinin korsandan zarar görmesi tüketicinin satın almasını engellemiyor.

6) Satın aldığınız korsan ürünlerde bir bozukluk çıkması ne sıklıkla oluyor?
Hiç: yüzde 28.05
Az: yüzde 25.04
Orta: yüzde 22.93
Oldukça: yüzde 13.57
Çok: yüzde 9.35
Yorum: Ağırlıklı ortalamanın 2.47 olduğu bu soru, tüketicinin korsan satanların sunduğu ürünlerden aslında çok şikayetçi olmadığını vurguluyor.

7) Bir eser veya ürünü, herhangi bir yerde, kısmen veya tamamen kullanmadan önce, telif haklarının korunup korunmadığına hangi oranda dikkat ediyorsunuz?
Hiç: yüzde 19.11
Az: yüzde 24.16
Orta: yüzde 28.59
Oldukça: yüzde 17.74
Çok: yüzde 10.40
Yorum: Tüketicilerin yarıdan fazlası telif hakları konusunda yeterince dikkatli ve duyarlı değil.

8) Bulunduğunuz kurum veya şirkette lisanslı yazılım kullanma konusunda hangi oranda çalışmalar yapılıyor?
Hiç: yüzde 13.54
Az: yüzde 9.98
Orta: yüzde 14.21
Oldukça: yüzde 19.63
Çok: yüzde 42.64
Yorum: 7’inci sorunun aksine, bu soruda ağırlıklı ortalama 3.68 olarak çıktı. Sonuç kurumlara uygulanan caydırıcı denetimlerin işe yaradığını ve şirketlerin ev kullanıcısına oranla lisanslı yazılım kullanma konusunda daha dikkatli olduğunu gösteriyor.

9) Telif haklarının daha çok hangi yollarla ihlal edildiğini düşünüyorsunuz?
Korsan CD/DVD: yüzde 66.57
Kişisel kopyalamalar: yüzde 34.57
İnternet ve paylaşım programları aracılığıyla: yüzde 32.71
Normalde kısıtlı kullanım hakkı veren programları kırarak: yüzde 28.00
Diğer: yüzde 8.00
Yorum: Beklenildiği gibi, korsan CD/DVD satın alma oranı oldukça yüksek. Bu oranı, kişisel kopyalamalar ve internet izliyor. ADSL ve Kablo erişimlerinin yaygınlaşmasına paralel olarak, dosya paylaşımı aracılığıyla telif hakları ihlalinin gittikçe yükseleceği tahmin edilebilir.

10) Kamuoyunu bilinçlendirmek adına, Türkiye’de korsan kullanım ve etkileri üzerine gerçekleştirilecek bir etkinlik ne kadar faydalı olur?
Hiç: yüzde 13.61
Az: yüzde 24.37
Orta: yüzde 32.44
Oldukça: yüzde 16.81
Çok: yüzde 12.77
Yorum: Ağırlıklı ortalamanın 2.90 olduğu 10’uncu soruda, çoğunluk böyle bir bilinçlendirme kampanyalarının etkili olabileceği konusunda hemfikir.

Açıklama: Hiç yanıtı 1, Az yanıtı 2, Orta yanıtı 3, Oldukça 4 ve Çok yanıtı ise 5 puan olarak değerlendirilmiştir.